Tatile giden adamın kafası açılıyor arkadaş. Temiz hava, bol gıda, bol deniz deyince bir anda bütün tıkanmış damarlar açılıyor. Bende de durum bundan farklı olmadı haliyle. Geçen hafta, eğer takip ettiyseniz, tatildeydim ve bir süredir elimde sürünen kitaplarla, dinlemek istediğim podcastlerle, okumak istediğim makalelerle bol bol vakit geçirme fırsatı buldum. Ve şimdi de bunların meyvesini yeme vakti geldi.
Hayat Tarzı Deneyleri Nedir?
Bununla ilgili niyetim aslında uzun bir giriş yazısı hazırlamaktı ancak ne yazık ki fırsat bulamadım. Böyle bir girizgah ile telafisini yapayım şimdilik sonrasında tekrar dönüp detaylı yazarım. Hayat tarzı deneyleri, kişinin kendini bir bilim insanı olarak tanımlayıp, hayatını da bir deney alanı olarak görmesiyle başlayan ve bu deneylerin uygulanması yoluyla istenilen sonuca ulaşılmasına verilen addır. Bu cümleyi kurmak beni zorladı bir defa daha, daha sade bir şekilde anlatmaya çalışacağım.
Bir yaştan sonra daha katı insanlar haline geliyoruz. Bütün alışkanlıklarımız oturuyor, konuşma dilimiz oturuyor, zevklerimiz, beğenilerimiz her şey yerli yerine oturuyor. Bir daha da bunların üstüne düşünmüyoruz. Bu oturmuşluk esnasında hayatımıza yeni bir yön vermek istediğimizde de zorlanıyoruz. Örnekse ben senelerdir erken uyanmaktan haz duyan birisi değilim. Kendimi de böyle kabul ettim. Çevremdeki insanlar da beni böyle kabul ettiler. Dolayısıyla sabah erken yapılacak programlardan mahrum kalmak benim için doğal bir sonuç. Bu durumun beni mutsuz ettiği durumlar da oluyor. Değiştiremez miyim bunu? Değiştiremem. Sebep? “Ne yapayım ben böyleeeyyiiiimmm” İşte hayat tarzı deneyleri de tam bu noktada devreye giriyor, şarkıyı yarıda kesiyor ve usulca kulağına fısıldıyor: “Değiştirebilirsin. Birlikte değiştirebiliriz.”
Varmak istediğin noktayı kendine hedef olarak koyduktan sonra o noktaya nasıl varacağına dair hipotezler üretiyorsun. Örnekse; geç kalkıyorum çünkü geç yatıyorum. Bunu değiştirirsem eğer erken kalkarım. Sonra bu hipotezleri teste tabi tutuyorsun. Erken yatıp, erken kalkmaya çalışıyorsun. Bunu da istikrarlı, firesiz bir şekilde yapıyorsun. Sonrasında 2 sonuç çıkabilir. Ya erken kalkmaya başlarsın ya da hiçbir değişiklik olmaz. Eğer ikinci sonuç çıktıysa bu sefer farklı sebeplerin ne olacağına dair kafa patlatıp asıl sorunu bulmaya, bulduğun sorunların çözümü olabilecek fikirleri bulup uygulamaya başlıyorsun ve neticeye erişmeye çalışıyorsun. Sanırım ziyadesiyle tatlı bir özet oldu.
21 Gün Şikayet Etmeme Deneyi
Bu deney benim ilk yapacağım deney olacak. Dolayısıyla biraz heyecanlıyım bu konuda. 21 Gün Şikayet Etmeme Deneyi, Will Bowen abimizin ortaya koyduğu bir sistem. Ben ama Will Bowen’dan değil Tim Ferris abimizin podcastlerinden birinden öğrendim bunu. Tabi beybabamız bunu 2007 yılında yapıp kaldırmış kenara, biz ancak.
21 Gün Şikayet Etmeme deneyinin temel prensibi çok basit. Bir koluna bileklik takıyorsun. Sonra her şikayet ettiğinde, söylendiğinde, sızlandığında bilekliği bir kolundan diğerine geçiriyorsun. Neticede ulaşmak istediğin durum 21 gün kesintisiz olarak bilekliği hep aynı kolda taşımayı başarabilmek.
Soluksuz araştırma yapmadım ancak denk geldiğim kaynaklar da, Will Bowen da diyor ki yeni bir alışkanlık yaratmak için aynı şeyi 21 gün boyunca kesintisiz olarak yapman gerekiyor. Bundan sebep 21 gün deney. Sonrasında zaten beklenen o ki sonsuza kadar aynı şekilde devam etsin hayatın. Merak ediyorum kaç günde varacağım kesintisiz 21 güne.

Nasıl İlerleyecek Bu Deney?
Bu deney aslında hem kendi başına güzel bir kazanım hem de doğurgan bir deney. Bu deneyi yaparken bir taraftan da bir günlük tutacağım. Her bileğimi değiştirdiğimde hangi sebeple bunu yaptığımı kenara not edeceğim. Böylece sonrasında başka deneylere de yol açmasını bekliyorum.
Bu süreç içerisinde, söylenmek, şikayet etmek, başkalarının arkasından konuşmak, sızlanmak (ve ek olarak küfür etmek) yasak. Çünkü söylendiğin zaman ya da şikayet ettiğin zaman bütün enerjini o anda harcıyorsun. Şikayet etmekle vakit geçiriyorsun. Bu sürede çözüm arayabilirsin. Çözümleri bulmaya başladıktan sonra da zaten bir daha şikayet etmene gerek kalmayacaktır.
Şimdi buraya örnekler yazmaya çalıştım ama aklıma gelen örnekler bile benim senelerce söylendiğim şeylerdi. Trafik, iş vs. Şimdi dolayısıyla bunun yerine ne koyacağımı bilemiyorum. Ama süreç içerisinde sanırım bir çözüm bulacağım bunlara. Şöyle bir örnek çıkartayım en azından akılda kalsın.
“Abi Fevzi Bey de amma ayak sürüdü, işler onun yüzünden bir türlü hallolmuyor.” noktasında cümleler muhakkak kulağına gelmiştir. Ya da sen bile söylemiş olabilirsin. Bu noktada şu şekilde bir değişim olması gerekiyor. “Fevzi Bey sanırım bu işi yapmakta isteksiz. Onun yerine müdürü Aysun Hanım ile görüşelim.” Soruna takılıp kalıp orada vızıldanmak yerine çözümün nerede olduğunu bulup oraya gitmeye çalışmak gerekiyor.

Şikayet/Söylenme Nedir? Neden Yaparız?
Bir durum ya da bir kişiden, bir sonraki çözüm adımını eklemeden sadece kötü olarak bahsetmek. Sadece negatif konuşup konuyu kapatmak. Çözüme dair hiçbir şey konuşmamak ve düşünmemek.
Will diyor ki insanlar 5 nedenden dolayı söylenir.
İlgi Çekmek (Çünkü en çok “onunla” ilgilenmemiz gerekiyordur. Ve bunun en kolay yolu da kendine acındırmaktır.)
Sorumluluktan Kaçınmak (Çünkü aslında sorun ondan kaynaklanmıyordur. Aslında x, y olsaydı olurdu ama olmadı.)
Kıskançlık Uyandırmak (Çünkü başkalarını gömeyim ki benim güzelliğim ortaya çıksın)
Güç Dengesi Kurmak (Çünkü insanların arkasından konuşayım ki ittifaklarım sağlamlaşsın)
Düşük Performansa Bahane Bulmak (Çünkü ben aslında geç kalmazdım ama böyle oluyor son 5 yıldır. Trafikten hep)
Bunlardan arınmak kolay değil elbette. Ama arındığın zaman kendini daha iyi hissedeceğine, daha güçlü hissedeceğine inanıyorum. Başka insanlar bu cümlelerle geldiğinde deney boyunca onları savuşturmanın yollarını bulmam gerekiyor benim de. Zira kendi yasaklarımı çiğnemiş olurum bu konuşmalara katılırsam. Nasıl olacağını tam olarak bilmiyorum ama bir çözüm bulacağım ona da.

Durumlar bu şekilde. Sen de yapmak istersen bu deneyi evdeki herhangi bir bileklikle çözersin. Karşılıklı götürürüz. Bu ilk deney. Daha sonra farklı deneyler de var aklımda onları da sırasıyla yapacağım. İşe yarayan, yaramayan ne varsa bulalım bakalım. Senin eklemek istediğin bir şey varsa Will’i ara o benim numaramı biliyor, sana söyler. Ya da çekinirsen yorum bırakabilir, Facebook, Twitter ve Instagram üzerinden ulaşabilirsin.
[mailerlite_form form_id=8]