Her gün uyandığında aklını ziyadesiyle yitirmene sebep olacak şeylerle karşılaşıyoruz. Tamam diyorsun bugün güzel geçecek, şimdi çıkıp işe gideceğim, okula gideceğim, güzel olacak diyorsun… Sonra haberleri izliyorsun. Ya da daha kötüsü haberlerin bir parçası oluyorsun. Aklımı diyorum, aklımı sakin tutayım bu sırada. Akıl sağlığımı korumalıyım. Çünkü onu sakin tutmazsam felç geçiriyor düşüncelerim, hareketlerim. Bu sefer korku kaplıyor içimi. Sonra diyorum ne zamanlar ne zamanlar geçirdik de korkmadık, korksak da hareket edebildik, şimdi diyorum ne değişti. Sıralıyorum kafamda değişenleri, bir bir sıralıyorum olan bitenleri, sonra aradığım telefon geç açılsa içim sıkılmaya başlıyor. Sonra yayılıyor içime korku. Ama biliyorum, sen de biliyorsun, korkuya teslim olmaktan beter bir şey yok. Korkuların kapıya dayandığında, ki yani şartlar düşünülürse sürekli kapıda – kendini hatırlattığında diyelim ona biz, yapılacak bir şeyler gerekiyor. Benim işime gelenleri sıralayayım dedim ben de.
Nefesini Kontrol Et
Durduk yere içini bir telaş kapladı mesela. Kaplar. Bir baktın için yavaş yavaş sıkışıyor. Sıkışır. Doğaldır. Aksi beklenemez zaten. Şimdi o anda müdahale etmezsen düşüncelerin bulanacak. Bulanık düşünceler, yargılarını zayıflatacak. Hatalı karar vereceksin. Hani daha önce bahçede bir savaşçı olmanın hikayesinden bahsetmiştim. Bunun için önce görüşünü berraklaştırman gerek. O da kalp atışlarını yavaşlatarak, yeterli oksijeni soluyarak olacak iş. Önce nefesinden başla.
- Burnundan yavaş ve derin bir nefes al
- Bir iki saniye kadar tut
- Dudaklarını büzerek yavaşça nefesini bırak
Birkaç defa yap bunu. Sakinleştiğini hissedinceye kadar. Araya farklı düşünceler girmesine müsaade etme. Nefesine odaklan ve yavaşla.

Arkadaşlarınla Konuş
Daralmaya başladığın anlarda bu durumun altından tek başına kalkmaya çalışma. Tamam, eyvallah güçlüsün anladık, ama birileriyle konuşarak daha hızlı sakinleşebilirsin. İş-işçi problemi gibi düşün. Sen bir işi 10 günde yapacaksın iki kişi birlikte 10 dakikada yapacak. Değer mi şimdi eziyet etmeye kendine. Güvendiğin ve nispeten sakinleştirici etkisine inandığın birisiyle telefonda konuş. Bak mesaj at demiyorum, Whatsapp demiyorum, Facebook’tan yaz demiyorum, aç telefonu konuş. Çevrende güvenebileceğin insanların olmasını bilmek bile başlı başına bir sakinleştirici etki iken bir de onların seni sakinleştirmeye çalışmasının etkisini düşün.

Sakinleştiğin Aktivitelere Yönel
Seni sakinleştiren, yapmaktan keyif aldığın şey ne ise onu erteleme mesela o anda. Benim olayım mesela uykudur. Çocukluğumdan beri sakinleşmem gerektiğinde uyurum. On dakika ya da bir tam gün olmasının hiçbir önemi yok. Kenara köşeye çekilip iki dakika gözlerimi kapatırım, durumun vehametine göre değişir bu süre, açarım gözlerimi pırıl pırıl cam gibi bir zihinle gelirim geri. Kendimi stresin içinde zorlamamın ne bana ne çevreme faydası var. Ben eğer düzgün düşünebiliyorsam ve hareketlerim kısıtlanmıyorsa daha verimli olurum. Senin için de bir kaçış vardır muhakkak. Kendini sakinleştirip öyle dön sahalara.

Müzik Dinle
Pamuk gibi olursun. Müziğin tedavici edici amaçlı kullanımına az çok aşinayız zaten hepimiz. Stresi azaltıp sakinleşmemize yardımcı olan etkisi de şaşırtıcı olmasa gerek. Keyif aldığın sakinleştirir bu müzik beni dediğin ne varsa aban onları dinlemeye. Genel itibariyle klasik müzik sakinleştiriciliği ile nam salmıştır (sanırım Wagner’i falan katmıyorlar bu genellemeye). Tavsiye ederim işe yarayacaktır. Mümkünse sakin bir odada kulaklıkla bir süre müzik dinleyebilirsen eğer yavaş yavaş ferahladığını hissedebilirsin.

Düzenli Egzersiz Yap
Spor yaparken hem konsantrasyonunu tamamen yaptığın işe veriyorsun, hem bedenini yoruyorsun. Sonuç olarak sinire strese yer kalmıyor. Daha temiz bir uyku uyuyorsun. Öyle olunca ertesi sabah daha dinç uyanıyorsun. Bu sefer olan biteni daha net tahlil edebiliyorsun. Bu sefer hareketlerin kısıtlanmıyor. Çünkü kendi kendini yemekten başka işlere ayıracak zihnin oluyor. Gel sen düzenli egzersiz işine gir.
Benim kullandığım yöntemler bu şekilde. Hepimizin akıl sağlığını korumaya ihtiyacı var. Senin de varsa böyle taktiklerin yoruma yazabilirsin, Facebook ya da Twitter üzerinden yazabilirsin. Ayrıca istersen Instagram üzerinden de takip edebilirsin, yeni başlattık orayı da. Evet bu bölümde son cümle şakası yok. Şakanın da tadı kalmadı.
[mailerlite_form form_id=8]