Kıyafet alışverişi yapmak çok hızlı bir şekilde eziyete dönebiliyor. Şimdiye kadar da alışveriş yapmaktan keyif alan hiçbir hemcinsimle tanışmadım. Tamam severek, zevkle, şevkle alışverişe gidelim, kasalarda kendimizden geçelim demiyorum elbette. Ama bir şekilde bu sıkıntıyı çözemezsek de bizim yerimize hayatımızdaki kadınlar alışveriş yapıyorlar ve bu da hiç sağlıklı değil bir saatten sonra. Ergen miyiz biz? Kendi işimizi kendimiz göremiyor muyuz? Görmeliyiz. Ben şimdi sana alışveriş yaparken kafayı nasıl sıyırmazsını anlatayım, sen de ilk fırsatta dene sonuçları, bana bildir.

Dolabını ve Hedefini İyi Tahlil Et
Alışverişin önemli kısmı evde başlayıp bitiyor aslında. Öncelikle dolabındaki giysilerine bir bak. Elinde olan kıyafetleri, o kıyafetlerin neyle giyilebileceğini bilmiyorsan eğer yeni bir parça almak eziyet haline gelir. Bu sefer çıktığında o ona uyar mıydı, bu bunla olur muydu diye döner durursun. Sonra ya hiçbir şey almadan çıkar ya da saçma sapan bir iki parça alıp çıkarsın. Ne oldu? Dolap yine olmadı. Halbuki elindekilerin ne olduğunu biliyor olsan, yoldan geçerken bile bir parça kıyafeti hızlıca alıp alışveriş stresi çekmeden dolabını geliştirebilirsin.
Bir de tabi hedefinin ne olduğunu iyi bilmen gerekiyor. Bugünden yarına dolabı komple yenilemek diye bir dünya yok. En azından benim için yok, sen süper varlıklıysan onu bilemem. Dolayısıyla adım adım istediğim gardırobu oluşturmam gerekiyor. Bunun için hem elimdeki parçalarla uyacak hem de asıl istediğim dolabın parçaları olabilecek kıyafetleri seçmem gerekiyor. Bu sırada da çaktırmadan tarzı geliştirmiş oluyoruz zaten.

Konu Hakkında Bilgi Sahibi Ol ve Pratik Yap
Kıyafetler hakkında bilgi sahibi ol. Ne giyeceğini, nasıl giyeceğini, tarz farklarını bil. Farklı farklı kıyafet kombinasyonlarını incele. İnternette sebil gibi kaynak var bu konuyla ilgili. Burayı takip ediyorsan zaten ben de sana elimden geldiğince bir şeyler göstermeye çalışıyorum. Eğer daha fazlasını da istersen söyle tabi. Giyim hakkında ne kadar çok şey bilirsen aldığın ürünleri o kadar net seçeceksin demektir. Bu da uzun vadede senin daha az para harcaman, ulaşmak istediğin noktaya daha hızlı ulaşman ve bu arada da kafayı yememen anlamına geliyor.
Fakat kendini kaybedip sadece bilgi de toplama. Kendimden biliyorum, aylarca oturup okuyorum, inceliyorum, izliyorum falan ama pratik yapmak konusuna geldiğinde duruyorum. Duruyordum diyelim ya da. Pratik yapmaya başladığın zaman hem kıyafetleri hakkını vermeye başlıyorsun, hem de neye ihtiyacın var, neyi nasıl giyersin falan gibi soruların cevabını yolda bulup daha rafine bir hale getiriyorsun işleri. Kesin bilgi, yayalım.

Listeni Hazırla
Bak daha evden çıkmadık hala. Bunları yaptıktan sonra o alışveriş keyfe dönecek. Ne alacağını önceden yaz bir kenara. Şimdi zaten ihtiyacını biliyorsun, okudun, izledin, dolabını inceledin ve dedin ki bana şunlar lazım. Hop bir liste yap hemen. Sonra da tıkır tıkır topla. Bir daha dışarıda, kalabalıkta, millet birbirini ezerken, elinde poşetler varken o muydu bu muydu diye derde düşme. Tabi rastgele alışveriş yapacağın zaman da olacaktır elbet ama minimumda tutmakta fayda var o anları eğer sinir stres yapmak istemiyorsan.
Mümkünse Kendine Bir Butik Bul
Tamam büyük markalardan elbette alışveriş yapacaksın. Onlardan kaçış yok. Ama ikimiz de biliyoruz ki oralarda insanlar seninle çok fazla ilgilenmiyorlar. Hele bir de yoğun saatlerdeyse. Eğer kendine iyi kıyafetler sunan ufak bir butik bulursan oralarda seninle ilgilenmeleri daha kolay olacaktır. Utes var mesela benim evime çok yakın. Mümkün mertebe oradan almaya çalışıyorum kıyafetlerimi. Kesimini, kalitesini geçtim, gittiğimde rahat rahat deneyebiliyorum, onlardan fikir alabiliyorum, kalabalıktan uzak sakin sakin işimi görüp sinirlerim bozulmadan eve dönüyorum. Senin de evine yakın bir yer vardır böyle muhakkak. Ara bul derim. Kafan büyük rahatlayacak.

İhtiyacın Olmayan Ürünü Alma
İndirim zamanları özellikle bunu aklında tut. İki sebepten söylüyorum bunu. Birincisi “abi %70 indirimden aldım yeaa” dediğin zaman bile ödemek istediğin paranın üstünde para harcamış oluyorsun ve totalde bütçene dev zarar veren bir şey bu. İkincisi “olsun canım indirimden alıyorum işte uymazsa birine veririm” ya da benzeri bahane ile gereksiz ürünler alarak hem boşa para harcıyorsun, hem dolabını dolduruyorsun. Anlamı var mı böyle bir hamlenin. Yok. Gün sonunda eve gittiğinde elinde hiç kullanmayacağın bir kıyafet ve banka hesabında tatsız bir delik görmek canının sıkılması için yeterli bir sebep gibi geliyor bana. Bundan da böylece kendini muaf tutabilirsin. Sırf indirimde diye alacağına, sezonda en yüksek parayı ödeyerek al bir ürünü ama hem istediğin ürün olsun, hem ihtiyacını karşıla, hem uzun süreler kullan. Mühim olan zaten aldığın ürünü ne kadar çok kullandığın/kullanabildiğin, ne kadar ucuza aldığın değil.

Bütün bu maddeleri uyguladıktan sonra eminim daha az sinirlerin bozularak eve döneceksin. Benim işime yarıyorlar açıkçası senin de yaramasını isterim. Senin kafayı yememek için kullandığın taktik varsa veya bana söylemek istediğin başka bir şey varsa aldığın kravatları yan yana koy karşına çıkan haritayı takip et ve beni bul. Ya da yorum atabilir, Facebook ve Twitter üzerinden yazabilirsin. Instagram üzerinden de takip edersen on numara eğleniriz o da başka.
[mailerlite_form form_id=8]