Zamanı en hızlı ve en etkin şekilde kullanmanı sağlayan aksesuardır kol saati. Telefonu cebinden çıkartacaksın da bakacaksın da saatin kaç olduğuna bakamadan iletilere bakacaksın da sonra kısmet olursa saati de öğreneceksin de telefonu geri koyacaksın da… Uzun iş. Öte yandan kol saati dediğin bir bilek hareketi uzağında sana bütün bilgiyi tertemiz bir şekilde sunuyor. Kıyafetini tamamlar, kendini iyi hissettirir, iyi bir ilk izlenim verir, özenli ve düzenli olmayı getirir. Velhasıl kol saati iyidir, candır.
Kol saati güzellemelerinin sonu gelmez ama gideyim de bir saat alayım dediğin zaman hop diye de alınmıyor. Pahalı iş nereden bakarsan. Hele bir de o kıyafetime bu saat, takım elbiseme şu saat, pazar günü kahve içmeye çıkarken de bu saat noktasına gelirsen iş iyice karışıyor. Onu da geçip bir de “mekanizması şunun çok efsaneymiş”, “bir tane de el kurmalı saatim olmasın mı canım” demeye başladığında ipin ucu kaçıyor.
Üniversiteden sonra artık kolda plastik kayışlı 10 liralık saatle gezmek de kabul görmüyor malum. O zaman da bize ilk saatleri alırken banka soymadan erişilebilecek saatler gerekiyor.
1. Orient Mako
Ben de kullanıyorum diye demiyorum çiçek gibi saat Orient Mako. Japon üretimi, otomatik mekanizmalı, saat haricinde tarihi ve günü de gösteriyor, 200m suya dayanıklı (bu konuda sonra detay geçeriz ama scuba dalış için uygun değil, serbest dalışa uygun bir dayanıklılıktan bahsediyoruz) bir saat. Saat sevenler zaten biliyorlar markayı ve modeli ama kısaca söylersek 1950’den beri Orient markası Japonya’da üretiliyor tüm dünyaya yayılıyor. Birkaç yıl önce de Seiko tarafından bünyesine katıldı. Kendi mekanizmalarını üreten bir marka olarak da alıp baş tacı ediyoruz. Takım elbiseyle işe giderken de giyersin, hafta sonu gezmeye giderken de kolunda olur, canın sıkılmaz.
2. Seiko 5 (SRP555J)
İsmini, modelini koyduk yazıya bence daha fazla övmeye gerek yok bu saati. Yine bir Japon yine bir otomatik saat. Japonların farklı ürünlerdeki titiz işçiliği ile karşılaşmış kişiler bilirler ki Japon üretimi mallar akılcı kararlardır. Seiko markası zaten muazzam saatlere imzasını atmış bir markadır. Gözü kapalı tercih etmemek için hiçbir sebep yok. Kişisel zevk olarak silikon, lastik gibi kayışları ben beğenmiyorum. Öte yandan “sene olmuş 2015, değiştiririm kayışı bana kayış mı yok” demek ve Nato kayışlara da bir bakmak lazım. Seiko’ya selam yazıya devam.
3. Timex Weekender Forty Analog Quartz (TW2P62300)
Ne diyor modeli “Weekender” diyor yani hafta sonuculuk bizim işimiz diyor. Bütün hafta takımlar içinde gezip ağır ağır takıldıktan sonra şöyle bir kot bir spor ayakkabı bir tişörtlük günlerde kolunuzda iyi dururuz diyor. Timex’iz biz, bizi başkalarıyla karıştırma şık olduğumuz kadar rahat da oluruz kalitemizi de sunarız diyor. Bu saat Quartz mekanizmaya sahip. Pilli yani. Ne yapalım yani pilli diye çöpe mi atalım arkadaş, güzel saat yapmışlar kolumuza takalım. Hem düşün, hafta sonu ya da hafta da bir iki defa takacağın saat quartz olursa kafan rahat eder. Koyarsın şifonyerin üstüne düşünmezsin bir hafta boyunca. Zaten otomatik saatin var kolunda bir de başka saatin kurulumuyla niye uğraşacaksın. Dursun kenarda lazım olur saati bu. Listede de dursun lazım olur.
4. Invicta 8926ob Pro Diver
Uygun fiyata bulunabilecek saatler arasında adından bahsetmezsek olmaz. Kötü saat mi? Değil. Ama “evlatlarım, bu saat bana ata babanızdan, on kuşak önceden yadigar ve bu miras artık sizin” dedirtir mi? Dedirtmez sanki. Bilemedim günahını almayalım saatin. Ama saat şık, ufak detayları benim hoşuma gidiyor. Rolex Submariner alacak halimiz yok ama onun sahip olduğu akrep, yelkovan ve saniye kolundan esinlenilmiş tasarımı görmek de bir nebze olsun keyfimi yerine getirir.
5. Skagen SKW6053
Kurbanın olayım Danimarka gel beni de bir baştan tasarla dedirtiyor Skagen markasının her saati bana. Minimalizm desen minimalizm, şık desen şık, mekanizma desen … quartz. Timex’te dediğimiz gibi ne yapalım yani takmayalım mı? Takalım. Seve seve bayıla bayıla takalım. Fotoğrafı bile içimi bir hoş ediyor değil ki koluma takmak.
Bahsettiğimiz saatler 300-700 lira civarında gidip geliyorlar. Net fiyatlarını koymayışımın sebebini de şöyle açıklayayım. İnternette her yerde farklı fiyata bulabilirsiniz, yetmez İstanbul’da iseniz Eminönü, Sirkeci taraflarında saatçilere gidip liste fiyatının altında, hatta çok altında fiyatlara ürünleri alabilirsiniz. O kısmı şimdilik tamamen size bırakmış olayım. Öte yandan yurt dışından da getirtme alma olanağınız olacaktır bu saatleri. (Amazon sanırım yollamıyor ancak Ebay üzerinden ya da uluslar arası kargo yapan saat sitelerinden edinebilirsiniz.)
Bu liste burada biter beyler ama bu konu bitmez. Daha ne saatler var anlatılacak. Daha neler var konuşulacak.
[mailerlite_form form_id=8]