Şu alışveriş işleri beni hep kastırmıştır senelerce. Bir de üzerinize afiyet malım kıymetlidir benim, dolayısıyla aldığım kıyafetlere ayakkabılara falan iyi bakarım, eskimezler. Onlar eskimedikleri için ben de senelerce onları giymeye devam ederim ve yeni bir kıyafet almam. Bunda bir sakınca yokmuş gibi gözükse de geçenlerde dolabımı temizleme işine girdiğimde 10+ senelik kazaklar, pantolonlar falan çıktı ortaya. Eskimedikleri için hala giyiyordum ama içten içe giydiğim kıyafetlerden dolayı rahatsızlık hissediyordum. Hem gına geldi aynı kıyafetleri giymekten hem de artık içinde bulunduğum ortamlar değişti ve bol pantolonlarla gezmek pek yakışık almıyor. E hadi değiştirelim kıyafetleri falan diyorsun ama bir anda yırtık kottan takım elbise giymeye geçilmez. “Ne yapak heval ölek mi?” diyenlerle yolumuza devam ediyoruz buradan. Hepsini çözeceğiz.

Ortamı tahlil et
Yaşadığın şehir, işin, okulun, çevren, gittiğin mekanlar falan etkiliyor kıyafetlerini. İstanbul’da bir dijital ajansta çalışıyorsan işe her gün üç parça takım elbiseyle gitmeye gerek yok. Dolayısıyla ortama göre adım atmakta fayda var. Neyi kaldırır, neyi giyersen fazla giyinmiş olursun onu tahlil ettikten sonra dolabı optimize etmek kolay iş.

Dalga geçerler mi?
Ne hikmetse bizim toplumda böyle bir durum var. Erkekler arkadaşlardan bir tanesi biraz daha özenli giyindiği anda ortamda “oooo karşşiiim hayıddırrr” “bu hal ne la” tadında cümleler peydah oluyor. La oğlum bir şey yok işte üstümüze başımıza az dikkat ediyoruz nedir yani? O cümleler çıkınca tabi insanın tadı kaçıyor. Ekstra bir adım atınca sürekli bunun üzerine konuşulması hoş değil. Sen de sonunda koyveriyorsun ve ortamın vasatlığına boyun eğiyorsun. EĞME! Çözüm bir sonraki maddede geliyor.

Parçalara ayıralım
Bütün kıyafeti üçe ayıralım. Ayakkabı, pantolon, ve üst giyim. Bir anda HAAAAAARZ diye baştan ayağa değiştirmektense adım adım değiştirmek ve geliştirmek daha akılcı bir hareket. Aşağıdan yukarı doğru mesela. Önce ayakkabıları yenileyip bir süre onlarla gez. Birisi kalkıp bir şey söylediğinde “Aynen bro ayakkabılar eskiydi yeniledim ben de” dersin. Sonra pantolonu değiştir. Sonra yavaş yavaş tişörtlerden gömleklere geç. Derken bir bakmışsın tarzın tavan yapmış kimse gık diyemiyor sana.
Tabi en başta dediğim gibi bir anda yırtık kottan takım elbiseye geçilmez. Ortamın eğer spor ayakkabılı bir yerse sen de yine spor ayakkabıdan devam et ama biraz daha düzgün bir modeli seç. Bir anda monkstrap ayakkabıyla gelirsen meteor etkisi yaratır. Senin de işine gelmez zaten.

Bundan sonrasında da artık seni tutacak bir şey yok. Korkma bro bu işte beraberiz. Mevzu yapan olursa, mevzunun kralını yazarız akıllarını alırız, sen sıkma canını.
Varsa ekleyeceğin bir şey hop yorumlara, hop Facebook‘a ve hop Twitter‘a.
[mailerlite_form form_id=8]