Bu konuya daha önceki yazılarda ara ara değinmiştim. Geçen gün de bir arkadaşımla konuşurken fark ettim ki baştan derli toplu yazmak gerekiyor bu konuyu. Değiştirilebilir gardırop hayat kurtaran bir sistemdir. Dünyada bunu belirli sistemlere oturtan muhteşem insanlar var. Dolayısıyla Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Onların yardımı, bizim tecrübelerimizle de çok işine yarayacak bir sonuç çıkacaktır diye tahmin ediyorum.
Değiştirilebilir Gardırop Nedir?
Değiştirilebilir Gardırop dediğin zaman bütün parçalarının birbiriyle uyumlu olduğu, rastgele elini atıp üç beş parça kıyafet çektiğinde bile güzel kıyafetler yaratabileceğin bir gardıroptan bahsediyorsundur. Şimdi hiçbirimizin dolabı eminim yüzde yüz değiştirilebilir değildir. Ya da benim değil en azından. Ancak bu yolda ilerlemeye çalışıyorum ben de. Daha az kıyafete sahip olup daha fazla ihtimale sahip olmak > Daha fazla kıyafete sahip olup daha az ihtimale sahip olmak. Her sene yüzlerce yeni gömlek, binlerce yeni kravat, on binlerce aksesuar, çoraplar, takımlar, ceketler çıkıyor piyasaya. Her birine her seferinde yetişmeye kalkarsak iyi ihtimalle fakir kalırız sonunda, kötü ihtimalle aklımızı yitiririz yetişeceğim derken. Bunun yerine değiştirilebilir bir dolabın varsa hiç böyle dertlerin olmaz. Üstelik daha az yer kaplayacağı için evinde hobilerine ayıracak alanın kalır.
Dolaba Giriş
Dolaba giriş derken “Dolaba Giriş 101 – Dolap Aritmetiği” gibi değil de “Dolabın ağzını yüzünü kır, giriş dolaba iyice” gibi. Burası en kritik kısım bizim için. Zira dolabında yer açmadan yeni kıyafetler alamazsın. Yeni kıyafetler almadan dolabını değişken kılamazsın. Yok zaten dolabın değişkense burada işin ne? Şimdi nasıl yapıyoruz bakalım.
- Eskimişse (Olmuyorsa) At Gitsin: Bunu dolabında 15+ yıllık kıyafetlerini geçen seneye kadar saklayan adam olarak ben söylüyorum evet. Geçen seneye kadar dolabımda böyle duran parçaların haddi hesabı yoktu. Sürekli bir bahane bulup onlardan kurtulmuyor, sürekli bunları giymekten dolayı rahatsızlık duyuyordum. Öyle de saçma bir durum. Ama günün birinde cinlerim tepeme çıkıp dolabımı ayıkladığımda aslında yaşıma uygun giyebileceğim, yaşımı geçtim hala kullanılabilir olan kıyafetlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Sen de bunu yap. Üzerine olmuyorsa, terzi bile kurtaramayacaksa, evde bile giymiyorsan artık, bütün hayat tarzın değişmiş ve şu anda dışarıya giyemeyeceğin bir noktaya geldiyse hemen elinden çıkart.
- Terzilik İşleri Topla: Kendisi iyi durumda olan ama paçası yapılması gereken pantolonu çıkart kenara. Hatta daraltılacak pantolonu mesela. Gömlek mi var düzgün, çıkart koy kenara. Bir daha giyerim, daha ömrünü tamamlamadı ama x olsa daha iyi olur dediğin ne varsa koy kenara ve onları hemen terziye götür. Yeni hayatlarına başlasınlar.
- Bunlar İş Yapar: O iş yapanlar bizim başımızın tacı zaten. Dursun onlar kenarda oradan yürürüz gerekiyorsa.

Çekirdeği Oluştur
Başlangıcını, temelini iyi oturtursan sonrasında rahat edersin. Bu dolap yapısını kesişen kümeler gibi düşün. Önce bir venn şeması çiziyorsun kendine bu senin “Şık Casual” çemberin oluyor. Sonra bu kümenin elemanlarını başka bir kümenin içinde, onun da “Ofis Halleri” olsun, kullanıyorsun. Derken böylece tarzını geliştirmen de daha acısız ve daha kolay oluyor.
- Düzden Şaşma: Evet dışarıda gerçekten çok güzel desenli kıyafet parçaları var. Ama onları her kıyafetle her ortama giymene imkan yok. Bir gaza gelip kendime aldığım şal desenli gömleğimi toplasan 3 defa giymişimdir. Ha sor pişman mıyım? Değilim. Ama iyi bir örnek miyim? Kesinlikle bu gömlek konusunda değilim. Bunun yerine düz renkleri tercih edersen daha rahat edersin. Bilhassa gömlekler, takım elbiseler ve ceketler konusunda.
- Yırtık Kot Yalandır: Bunu yüz milyar milyor defa daha anlatacağım hep anlatacağım. Almayın, kullanmayın, kullandırmayın. Yırtık kot sadece yırtık bir kot olarak kullanılabilir. Ancak koyu, düzgün, güzel kesimli, üstüne iyi oturan bir kot yeri gelir ofiste milletin kafasını döndürür, yeri gelir barlarda şık durmanı sağlar.
- Kumaş Pantolonlar Gelsin: Ömür kot pantolonla geçmez. Geçmesin de zaten. Takım elbise de her gün giyilmez. Ama güzel kumaş pantolonlar, kanvas pantolonlar candır, canandır. Ben pek beğenmiyorum ama kadife pantolonlar da güzel bir seçenek bu anlamda. En az 2 kumaş diyoruz. Döndüre döndüre giyersin.
- Ceket Lazım: Takım elbise haricinde de ceket giymenin bir keyfi var şimdi. Diler kot pantolonla giyersin, dilersen kumaşla giyersin. Güzel bir spor ceket işini görür. Yine dediğim gibi düzden şaşma. Hele çekirdeği oluştururken asla. Her düz renk iş yapar ama koyu lacivert daha iyi iş yapar. Aklında dursun.
- Ayakkabıları Toplamanın Zamanı Geldi: Tamam bir tane takım elbise için oxford’un var. Eyvallah. Ama ondan sonraki ilk ayakkabın spor ayakkabı ise bir sıkıntı var demektir. Çünkü canım kıyafeti rezil de vezir de edecek şey malum ayakkabı. En az 2 çift daha gündelik ama yine şıklıktan ödün vermeyen ayakkabı lazım. Her gün aynı ayakkabıyı giymemek gerekiyor malum.

Bunlar tabi yaratmak istediğin dolaba göre değişebilecek parçalardır. Bunların üstüne takılar gelir, kravatlar gelir, efendim kemerdir, ayakkabıdır falan derken kişiliğine uygun bir dolap hazırlayabilirsin. Ancak mühim olan bütün parçaların birbiriyle uyumlu olması. Sonrasında çünkü dediğim gibi kümeleri kesiştirecek ve yeni dolaplara geçiş yapacaksın. Geçiş yaparken eskiyi de kullanacaksın. Dolabını değiştirmeyeceksin yani sadece büyüteceksin. Ve bu büyüme adeta legoların üst üste eklenmesi gibi huzur verici olacak.
İleride daha detayına da gireriz bu konunun. Farklı zamanlarda ara ara bahsederim. Senin söylemek istediğin eklemek çıkartmak istediğin bir şey varsa önce dolabını temizle ondan sonra bana laf yetiştirirsin. Ya da yorum atabilirsin. Facebook, Twitter ve Instagram zaten kapında kul olurlar.
[mailerlite_form form_id=8]