Beyler, itiraf edelim, parfüm seçmek çoğumuz için en zor işlerden biri. Dışarıdan bakınca zor, işin içine girip biraz okumaya kalktığında iyice zor, seçeneklere bakınca daha da zor… Gelgelelim bu zorluğu aşmamız gerekiyor. Ortaokul ve lise çağlarında deodorant ile hayatına devam etmek kabul edilebilir bir durumdu belki ama bir saatten sonra bu yeterli olmayacaktır. Deodorantın amacı başka, parfümün amacı başka. Nasıl giyimine kuşamına, insanlarla iletişimine dikkat ediyorsan, nasıl koktuğuna da o kadar dikkat etmen gerekiyor. Sırf bu sebeple, ne kadar göz korkutucu olursa olsun, kendi parfümünü kendin seçmen gerekiyor. Sıkıntı yok, birlikte ilerleyeceğiz.
Parfüm seçerken açık zihinli olmaya özen göster
Her şey aslında buradan başlıyor. Bizim ülkemizde çok klasik erkek parfümleri vardır. Yüz metre öteden tanırsın kokuyu. “Baba Parfümü / Abi Parfümü” olarak adlandırılan kokular. Zaten çoğu erkek de ilk defa parfümle abisinin ya da babasının parfümü vasıtasıyla tanışıyor. Bir süre sonra bir akrabasının ona hediye ettiği parfüm ise uzun yıllar kullandığı parfümü haline geliyor. Ya da yine dönüp dolaşıp babasının zamanında kullandığı parfümü alıyor. Fakat parfüm bu çabuk kararlardan daha fazla hassasiyet isteyen bir konu.
Dolayısıyla parfüm seçmek için kendine bir gün belirleyip çıkmanda ve açık bir zihinle ilgini çeken parfümleri denemekte fayda var. Sadece şişesine göz aşinalığın var diye ya da örnek aldığın bir büyüğün zamanında o parfümü kullanıyordu diye sen de aynısını kullanmak durumunda değilsin.
Parfüm seçmek için önce bir mağazaya uğra
Evet sene olmuş 2018 neredeyse ve kalkıp sana mağazaya git diyorum. İnternetten her şeyi söyleyebilecekken yine de kalk, trafiğe gir, bir mağazaya girip insanlarla etkileşim içine gir diyorum. Gerçekten bence de hiç akıllıca değil ama ne yazık ki ilk seçim aşamasında bunu yapmakta fayda var. Parfüm hem pahalı bir ürün, hem de ne kadar okursan oku hakkında senin üstünde nasıl duracağını bilmiyorsun.
Gittiğin zaman mağazadaki görevliye sorular sorarak işe başlayabilirsin. Kaba taslak aklındaki duyguyu anlatsan bile onlar sana yardımcı olacaklardır. Olmadı mı? Yeni gelenleri sor. Onların arasından denemeye başla. Hiç emin değilsen eğer, o sıralar en çok hangisinin satıldığını sor. Hiçbirisi aklına yatmadıysa şişelerine bak en beğendiğin üç dört şişeden başla denemeye. Ya da gitmeden önce internette biraz araştırma yapıp seçeneklerini daraltabilirsin. (Not: İnterneti tararken Parfüm Merakı isimli bir siteye denk geldim. Çok uzun zamandır parfümler üzerine yazılar üreten bir siteymiş. Ben daha yeni gördüm gerçi ama bu da benim ayıbım olsun. Yazan kişiyi/kişileri tanımıyorum ama ellerine sağlık, helal olsun böylesine uzun soluklu ve kapsamlı bir siteyi Türkçe olarak hazırlayıp ayakta tuttukları için. Gidin bakın.)
Seçimlerini daralttıktan sonra, diyelim ikiye üçe düşürdün, çubuklar üzerinde dene. Bana kalsa direkt derinde dene ama garantici olmakta fayda varmış o yüzden önce çubuklar. Baktın bir tanesi çok hoşuna gitti. Sık bileğine, kokla. Sonra çık mağazadan, biraz dolaş, parfüm otursun iyice. Bir yirmi dakika sonra tekrar kokla. Acele etme. Daha önce bahsettiğim gibi parfümde farklı tonlar mevcut. Süreyle değişecek bu tonların hepsini olmasa da en azından bir kısmını almak için biraz beklemen lazım. Bak bakalım yarım saat sonra da hala hoşuna gidiyor mu parfüm? Eğer gidiyorsa, kendine bir kazanan bulmuş olabilirsin.
Bir değil birkaç parfüme ihtiyacın olduğunu aklında tut
Yazın ortasında nasıl kışlık kabanınla gezmiyorsan sokakta aynı şey parfüm için de geçerli. Yazın daha hafif, daha ferah kokular kullanırken kışın daha yoğun kokulara yönelebilirsin. Sadece mevsimlik olarak değil farklı ortamlara göre farklı parfümlerin de olabilir. Ya da kendini farklı hissettiğin günler için farklı parfümlerin. Her gün nasıl aynı ayakkabıyı giymiyorsan aynı durum parfüm konusunda da devam ediyor.
Benim de seneler senesi öyle farklı parfümlerim yoktu. Geçenlerde, tüm Beylik Mevzular okuyucuları ve takipçileri sağ olsun, Tom Ford Türkiye bir parfüm hediye etti bana. Ancak o zaman aklım başıma geldi. Sahip olduğum tek parfüm ile yaz kış gezebiliyordum öncesinde. Fakat havalar soğumaya yüz tuttuğu şu günlerde Tom Ford Anthracite parfümümü sıkıp çıktığımda kendimi koklamaya doyamıyorum. Sana bu parfümü övmeyeceğim, zira dediğim gibi senin teninde duruşuyla benimki bir değil. Ama biliyorum ki senin için de dışarıda bir parfüm var ve seni bekliyor. Git ve onu bul. Sonra diğerini. Sonra diğerini. Sonra bir diğerini.
Sözün özü, git ve kendine “sana ait” bir parfüm bul. Çok daralırsan ben buralardayım —> Instagram / Facebook / Twitter ve elbette yorumlar.