“Erkek adam takı takmaz” cümlesini kuran arkadaş, şimdi bileğindeki tesbihten bozma taşlı bilekliği yavaşça çıkartıp kenara koy ve dinle bizi. Çok üzerinde durulmasa da takılar bizim baya baya hayatımızın içinde. İster bileklik olsun ister kolye olsun birçok kişide görmek mümkün takıları. Fakat işin sakat tarafı bir anda her şey yanlış gidebiliyor ve kötü bir görüntü ortaya çıkabiliyor. Eyvallah anladık o bilekliklerini çok seviyorsun ama Conan gibi dev deri bileklikler o takım elbiseyle birlikte olmuyor. Ya da her kıyafetinle birlikte kravat iğnesi takmana gerek yok, gerçi çok hoş bir aksesuar ama, yine de gerek yok.

Kol Saatleri
Kolaydan başlıyoruz. Bu konudan onlarca defa falan bahsettik herhalde. Erkek kol saatleri direkt olarak karşı tarafa sinyali çakan aksesuarlardır. Ne yapıyorsun, neye dikkat ediyorsun, hayattan aldığın keyif nedir, özen gösterdiklerin nelerdir, hepsini bir çırpıda karşındaki insana aktarır. G-Shock saat takan ve Rolex saat takan iki kişi gözünün önüne getir desem zaten hemen anlayacaksın olayı. Öte yandan daha önce de bahsettik ama saatlerin öyle bir stil gücü var ki insanı hayrete düşürüyor. Sıradan bir tişört bir kot ile çıkarken koluna takacağın saat bir anda şıklığını artıracak. (“Bana saat övme, saat öner aslanım” diyenler varsa şöyle alalım.)

Bileklik
Son bir iki senede bilhassa doğal taş bileklikler inanılmaz popüler oldu piyasada. Fakat onların öncesinde ne vardı? Parça deri bileklikler, güderi kayış bileklikler, örme bileklikler ve daha neler neler. Şimdi itiraf ediyorum ben de senelerce o tarz bileklikler kullandım. Ama birader birisi de çıkıp demedi ki etme eyleme diye. Bir de tabi şöyle bir sıkıntı var bu konuda; o kadar az yer kaplıyorlar ki bir anda çok fazla bileklik takıyor halde bulabiliyorsun kendini. Dolayısıyla kendini tutman gerekiyor bu konuda. Bir bileklik, eğer ince deri bir kayış gibi bir şey ise taş çatlasın iki üç taneyi aşmamak gerekiyor. Bir de tabi unutmamak lazım ki bilekliğin ve kol saatin birbirine ters düşmemeli. İkisini birer bileğine taktığın zaman sırıtmasınlar. Örnekse saatinin çerçevesi ve kadranı siyahsa karşı bileğine siyah taş bileklik ya da (diğer parçaları da göz önünde bulundurarak) kaplan gözü taş kullanabilirsin. Metal bileklikler, künyeler gibi aksesuarlar da yine benzer kurala uymalı. Altın künye ve beyaz metal saat pek uyumlu olmayacaktır takdir edersin. Parakord bilekliklere falan hiç girmiyorum. Onların olayı tamamen farklı.

Yüzükler
En çok kullanılan takılardan bir tanesi bu. İlk akla gelen zaten alyans. Sonrasında farklı yüzükler de kullanılıyor tabi. En çok denk gelinen ikinci yüzük ise büyük ihtimalle devre yüzükleri olacaktır. Tabi bir de genel olarak göze çarpan bol işlemeli büyük taşlı yüzükler. Şimdi yüzüğün iyisini kötüsünü başka zaman tartışırız eğer bir merak varsa bu konuda ama kısaca bir iki şey söyleyelim. Bir defa eğer çok ilginç bir adam değilsen veya altından kalkamayacağını düşünüyorsan her elde bir yüzüğün ötesine geçme. Yüzüklerinin materyali diğer kullandığın metal takılarla uyumlu olmalı. [Gerçi bu noktada bana da yardımcı olursan sevinirim. Alyanslar genellikle sarı altın malum bizde, ama sırf o sarı altın diye gidip altın renkli metal saat kullanmak da çok akılcı gelmiyor. Sırf saat beyaz metal diye alyansı değiştirmek ise söz konusu dahi olamaz. Ne yapılmalı bu konuda sence?] Bir de tabi ahşap yüzükler, üzerinde tribal desen olan siyah metal yüzükler gibi şeyler var. Bunlar daha gündelik yüzükler elbette. Ayrıca unutma, kullanacağın yüzükler dev gibi olmasınlar mümkünse. Parmak kalınlığına, genel vücut yapına uygun yüzükler seçmekte fayda var. Elbette bir de yüzüğü taktığın her parmağın farklı bir anlamı var. (Merak öğesini bırakayım buraya da eğer istersen söyle bir yüzük konusu yapalım)

Kravat İğnesi
Hastasıyım. Sor bir tane bile kravat iğnen var mı? Yok. Ama inanıyorum, olacak. Fakat çok şık duruyor. Şıklığı geçtim, var olan bir soruna pratik bir çözüm getiriyor. O kravat yerinde durmaz mı arkadaşım kendi kendine? Durmuyor işte. Hop takıyorsun iğneyi, sabitliyorsun kravatı, kafan rahat ediyor. Mis! Son zamanlarda onlarca farklı iğne çıktı piyasaya. Bizim ülkede o kadar yaygın olmadığı için çok çeşit çarpmadı gözüme ama yine de yurt dışından getirtmek her zaman bir opsiyon olarak duruyor. Kurallar da şu şekilde. 3. ve 4. delik arasında kullan iğneni ve iğnenin genişliği kravatının yarısı olacak şekilde seçimini yap. Gerçi yarısı diyorlar ama 3/4 gibi bir kısmını kaplaması gerekiyor sanki. Denediğim zaman net bilgiyi geçerim. Bir de şu var, benim temel kullanmama sebeplerimden de biri, yelek gibi parçalar kullandığın zaman kravat iğnesine ihtiyaç olmuyor. Aynı görevi zaten yelek yapıyor.

Küpe
En zor kotarılacak erkek takılarından bir tanesi. Hele iş ortamında daha da zor. Mümkün mertebe göze batmayacak, dikkat dağıtmayacak küpeler tercih etmekte fayda var. Bir ara taş küpeler moda olmuştu. Bana göre geçtiğine en sevindiğim modalardan bir tanesi. Takmak istiyorsan tak tabi P Diddy değilsen yakışmayacağından neredeyse eminim. Ufak küpeler, sade halka küpeler tercih etmekte fayda var. Bir de tabi küpe işini de abartmamakta fayda var. Maksimum bir küpe ideal sanırım eğer illa kullanılacaksa. (Zamanında kulağında on deliği olan adam söylüyor bunu. Tecrübe konuşuyor yani. Yapmayın.)

Benim ilk başta aklıma gelen takılar bunlar. Öyle ya da böyle birilerini kullanıyoruz gündelik hayatımızda ve çok hızlı bir şekilde hata yapmak mümkün. Sen o kadar giyin süslen sonra yanlış bir takı seçimi yap bütün olayın bitsin. Olacak iş mi? Şeytan ayrıntıda gizli canısı. Detaylara özen gösterelim ki sonra sıkıntı olmasın.
Senin ekleyeceklerin varsa posta adresimi veriyorum: Aşağı yorumlar kısmı caddesi, Facebook sokağı, Twitter apartmanı, no: mail adresini bıraktın mı bizim siteye / Istanbul. Bekliyorum.
[mailerlite_form form_id=8]