İnternetin her köşesinde “Rakı şöyle içilir” “Rakı öyle değil böyle içilir” diye tonlarca yazı var. Bütün içki masalarında durmaksızın içkilerle ilgili ahkam kesen insanlar da var. Geç bunları! İki bira içtikten sonra aslan kesilip sağa sola salça olan insanların olduğu ortamda bunlardan önce konuşacak konularımız var. Misal, nasıl ağzımızla içeriz?
1) Aç Ayı Oynamaz
Aç karnına içmeye başlamak hiçbir zaman iyi sonuçlanmayacaktır. Hiçbir şeyin acelesi yok, içkiler kaçmıyor, iki lokma yemek ye ondan sonra içersin. Aç karnına içersen daha çabuk sarhoş olursun, kötü sarhoş olursun, ertesi gün lanetler okursun içinden karın ağrısıyla uyandığında. Bunlardan hiçbiri gelmezse başına birkaç sene içinde sıkıntılar yaşama ihtimalini unutma.
“Yemek yediğimde içemiyorum ben ya” diyeceksen hiç deme onu. Demiyorum sana git bir kuzuyu bütün yut sonra da içmeye başla diye. İki lokma bir şey at ağzına. Doktor tavsiyesi gibi düşün “Aç karnına tüketmeyiniz”.

2) Kırılma Noktanı İyi Tanı
Sarhoş olma demiyorum, ol yine, ama hobi olarak ol. İçki içmek için dışarı çıkmanın amacı illa yerlerde sürünecek hale gelene kadar yüklenmek değildir. Az rahatlayalım, iki gülelim eğlenelim ayaklarımız hala yere basarken eve dönelim. Ama diyorsan ki sarhoş olacağım ben bu akşam o zaman tam olarak hangi yudumdan itibaren sarhoş olduğunu biliyor olman lazım ki sonrasında güzel bir geceye devam edebilesin. Eğer diyorsan “Dördüncü ellilik biranın son yudumu benim kırılma noktam” oradan itibaren bil ki artık eski sen yok masada. Artık yağmurlu havada, kabak lastiklerle ve kasksız olarak motora biniyorsun. Bütün tepkilerini buna göre daha temkinli ver. Kolay değil, kolay olduğunu söylemiyorum bu tavrın ama efendi gibi sarhoş olmak bir sanattır beyler.
3) Bar çalışanlarına sarkma
Hatta aslına bakarsan bardaki kimseye sarkma. Sarkmak ne lan? Efendi ol az. Hadi o başka bir konu ayrıca anlatırız ama bar çalışanlarına sarkmak nedir? O insanlar çalışıyor orada. Sen gidip peynir aldığın esnafa sarkıyor musun? Sarkmıyorsun. Aynı şey. Anladık içkini içtin, özgüven tavan yaptı, çalışanlar çok tatlı, senin de şakalarına gülüyorlar arada falan ama bunların hiçbirisi onların senden hoşlandığı anlamına gelmiyor. Ellerini kendine sakla. Bar çalışanları senden hoşlanıyorlarsa anlarsın zaten daraltma insanları. Gecenin bir saatinde hala servis yapmaya çalışanları rahat bırak.

4) Bekleme yapma
Bak burası hayat kurtaracak. Gece kulübüne gittin, sahneye gittin, ne bileyim ayakta olacağın ve sürekli bardan kendin sipariş vereceğin garsonsuz mekana gittin (festivaller falan da uyar buraya). Buralarda bekleme yapma. Bakınız aşağıdaki alt maddeler;
a) Bara gelinceye kadar ne içeceğine karar ver. Bara kadar gelip “aaaa şundan mı içseeeem, bundan mı içseeeeem” diye bekleme. Aklında ne içeceğini kararlaştır bara öyle git.
b) Nakit paran ya da kredi kartın elinde olsun. Siparişlerin önüne yığıldığında bir de ödemeyi geciktirme. Bar zaten yoğun, bir de seni beklemesin kimse. Üstelik paranın elinde hazır olması seni sıranın önüne alacaktır. Hem ne istediğini bildiğini hem de vakit kaybettirmeyeceğini gösterir.
c) Grup siparişi vereceksen eğer siparişi kafanda grupla öyle söyle. Tek tek sayma. Sıralamanın en kolay yolu en karışıktan en sadeye doğru sıralamak olur. İlk önce Long Island Ice Tea söyle (ki bana kalsa bunu söyleme) en son birayı söyle.

5) Teşekkürler, Kolay Gelsin, Elinize Sağlık
Ağzın eskimez. Bar çalışanlarına iyi karşı iyi davranırsan onlar da sana iyi davranırlar. Bu kalıpları her yerde kullan zaten, sırf barda değil. Ama barda güzel bir gece geçirmek ve mümkünse tekrar aynı yere geldiğinde iyi hizmet bekliyorsan çalışanlara saygılı olmakla ve tabi gecenin sonunda hoş bir bahşişle başlayabilirsin.

6) Kurban olayım çalışana işini öğretme
İndirdin tabi bütün uygulamaları telefonuna, hatim ettin bütün kokteyl kitaplarını falan da geldin barda barmeni darlıyorsun. Yapma. İki ucu var bu işin. Eğer barmenin senin yönlendirmelerine ihtiyacı olduğunu düşünüyorsan hiç orada kokteyl falan içmeye kalkma; yerine göre al bir basit içki devam et, artık bira olur viski olur sen biliyorsun. Yok eğer adam zaten işinin ehliyse hiç işini öğretmeye kalkma başına iş alırsın. Sonra vay benim siparişim geç geldi, geldi ama kötü geldi diye dövme dizlerini. Bırak herkes işini yapsın. Adam senin dükkanına gelip sana işini öğretiyor mu? O yapmıyorsa sen de ona yapma.
Ha bir de, “Ya bunun içkisi çok az olmuş az daha koysunlar” deme. Kokteylin içine koyulacak içkinin hacmi bellidir. Fazlası konmaz. Üstte anlattığım gibi eğer düzgün bir kokteyl hazırlamayı bilmiyorsa orada kokteyl içme.

7) Hava yapacağım derken rezil olma
Meyhaneye gidip “Canım 12 yıllık bir Macallan alayım ben, sek olsun lütfen” dersen, orada seni 70lik rakı şişesini gazeteye sarar gibi sarıp kapının yolunu gösterirler. Kapıyı göstermemelerinden faydalanıp “meh meh meh nasıl içemiyoruz yahu istediğimiz şeyi” gibi uzatırsan yakışık almamaya devam eder yaptıkların. Gittiğin mekanı bil, içkini ona göre seç. Bira evine gidersen bira iç, kokteyl bardaysan kokteylini iç. Mekanına göre şekil al.

8) Başından bellidir gecenin sonu, ayarlamanı yap
Çok eğlendiniz, çok içtiniz, kahkahalar havada uçuştu, “öpücem abicim”ler de gözüktü artık gecenin sonuna gelindi. Eve dönerken cengaverlik yapıp arabanla dönmeye kalkma. En iyisi içeceğin gece arabanı evde bırak öyle çık. Uber var BiTaksi var bir ton uygulama var sana hizmet sunacak olan. Hadi yaptın bir delilik çıktın arabayla. Arabanı ilk park ederken otoparka bırak. Sabah gelir alırsın yine. Ha yok diyorsan illa arabam kapımın önünde olsun sabah, Motovale diye bir hizmet var. Sürücü katlanabilir bir motorla geliyor, arabanın bagajına motoru katlayıp koyuyor ve arabanla birlikte seni eve bırakıyor. Oooh misler gibi ne şiş yandı ne kebap.

9) Su iç
Çok net, gece yatmadan su iç. Sabah teşekkür edeceksin bana.

Senin de kendi bar kuralların, içki mevzusunda takıldıkların varsa yaz yoruma bakalım duruma.
[mailerlite_form form_id=8]