“Yine kış geldi, yine lahana gibi giyineceğiz” diye isyan eden ekibin karşısında bir de “Vakit kıyafetleri katmanlama vaktidir” diye coşkuyla giyinen başka bir ekip vardır. Ben de bu ikinci ekibin önde gelenlerinden biriyim. Yaz ayları ne kadar bayıksa, sonbahar ve kış ayları da bir o kadar keyiflidir. Bir de üstüne bu mevsimin kıyafetleri gelince keyif katlanıyor. Sıra bu işi de sistematize etmeye geldi.
Zengin Değilsek Demek
Bak şimdi “zengin adam katmanı” diye bir şey var. Soğuk havada otobüs beklemeyen, toplu taşıma kullanmayan, yolda yürümeyen, arabasından sıcak ofisine/evine/restoranına/kafesine oradan da tekrar arabasına giden insanlar var. Seviyoruz onları ok. Sözümüz yok. Ha diyeceksin nasıl anlarız o adamı? Basit. Kışın orta göbeğinde, dize kadar kar varken, adam üstünde bir tişört ve onun üstünde de bir palto/parka/mont gibi bir parça ile sokağa çıktıysa bil ki o zengin adam katmanını yaşıyor. Bu arkadaşlar haricindeki faniler olarak bizim işimiz biraz daha zor.

İnceden Kalına Doğru
Katmanlamaya başlamanın püf noktası burada yatıyor işte. En ince kıyafetleri en içe giyeceksin. Sonrasında da kıyafetler kalınlaşarak dış katmanları oluşturacak. Adeta dünyanın tabakaları gibi olacaksın. İçinde bir magma tabakan olacak, ki sensin o, sıcacık, dışında da koca koca katmanlar.
İnceden kalına doğru gidiyor oluşun sayesinde, sıcak bir ortama girdiğinde üstünden bir iki kat atıp ferahlayabilir, dışarı çıkıp üşüdükten sonra da tekrar üstüne kalın katmanları alabilirsin. Şimdi bir de bunun farklı halini düşün. Tek bir kalın kazak ve üstüne bir montla dışarı çıktığını düşün. Kapalı alana girdin, bastılar klimayı, içerisi cehennem gibi oldu. Ne yapacaksın? Hadi montu çıkarttın. E kazak? Hala yanıyorsun. Hafakanlar basar. Basmasın. Onun yerine şöyle yapalım. İçine giy bir atlet, üstüne gömlek, üstüne hırka, üstüne ceket. İyice soğuksa dışarısı onun da üstüne giy bir mont ya da pardösü. Lahana gibi giyinebilirsin ancak unutma ki lahana gibi katmanlarını atarak ferahlamak da bu işin diğer ucu. Millet boncuk boncuk terlerken sen ferah ferah takılabilirsin.

Kıyafetler Dış Katmanlara Çıktıkça Uzamalı
Bak bu hatayı ben de defalarca ben de yaptım. Altına giydiğin kıyafetler, üstüne giydiklerinden uzun olmamalı. Tamam “street staylaaaa moruuk” diye gezen canları bir kenara bırakıyorum. Onlar zaten entariyle falan da geziyorlar tişört niyetine. Onun haricinde, gömlek giydin mesela, üstüne de çektin bir V yaka kazak. Fakat gömleği içine sokmadığın gibi, bir de kazağın altından sarkmasına müsaade ettin! Oldu mu hiç? Dışarı çıktıkça katmanlar uzamalı ve kapatmalı ki temiz ve hoş bir görüntü oluşsun. %1 ihtimal haricinde hiçbir şekilde alttan çıkan gömlek/tişört güzel durmaz.
Tişörtü içine sok demiyorum tabi ama en azından üstüne giydiğin mont/hırka gibi parçalar tişörtünden uzun olsun ki derli toplu bir görüntü oluşsun.
Renkler ve Desenlere Dikkat
İşte bugünü bekliyorduk. Bugüne hazırlanıyorduk. Haybeye yazmıyorduk yazıları! Renkler ve desenler için gerekli yazıları hazırlamıştım zamanında. Onları tekrar bir gözden geçir. İşin asıl eğlencesi ve hünerlerini konuşturacağın yer burası.
Hangi renkler hangisiyle uyar, hangi renk grubunu kullanayım, hangi desenle hangi deseni eşleştireyim derken bir bakmışsın gece olmuş. Şaka tabi. Zaten mevzular çok derin değil. Desen boyları, farklı desen kullanımları, desenleri uydurmayı çözdükten sonrası fasa fiso. Renkler desen zaten iki dakikada çözersin, gerisi göz aşinalığı. Her türlü altından kalkarsın. O iki yazıya muhakkak bak ama. Öbür türlü olmaz.

Hazır kış ince ince kendini hissettirmeye başlamışken katman işini de şöyle bir toparlamış olduk. Eklemek istediğin, sormak istediğin bir şey varsa yorum atabilir, Facebook, Twitter ve Instagram üzerinden ulaşabilirsin.
[mailerlite_form form_id=8]