Müdavim olmak için aynı yere yüzlerce defa gitmen çoğu zaman yeterli olmayacaktır. Fakat bir kere müdavim kategorisinde olduğun sana hissettirilirse bir daha gözün başka mekanlara kaymayacak, orada kendini evinde gibi hissedecek, gün sonunda tekrar gitmek için can atacaksın. Ne olursa olsun içinin ferah olacağı, başına bir şey gelmeyeceğinden emin olacağın bir yer olacak orası. Üstüne bir de bonuslardan faydalanacaksın ki tadından yenmez. Ama o iş o kadar kolay değil.
Doğru Mekanı Bul
Bu illa bir bar olmak durumunda değil. Meyhane de olur, kafe de olur, nargileci de olur. Nerenin müdavimi olmak istediğine karar ver. Her mekan türü birbirinden farklı tabi ancak ortak noktaları çok fazla müdavimlik konusunda. Bir defa doğru mekan için aradığın özelliklerden bir tanesi rahatlıkla ulaşabilmen olmalı. Ya evinin ya işinin yakınlarında ya da bu güzergah üzerinde bir noktada olmalı mekan. Ayda bir gittiğin yerde en fazla çalışanların arasında kod adın olur o kadar. “Geldi bizim havalı” gibi bir tanımdan öteye geçmez mekandaki tanınırlığın. Dolayısıyla düzenli olarak ve rahatlıkla gidebileceğin bir nokta olmalı.
Ayrıca düzenli olarak çok kalabalık olmaması lazım tercih edeceğin mekanın. 500 kişilik bir nargile kafede müdavim olmayı beklemek çok zor, çok uzun soluklu bir süreç. Ya da Cumartesi günü kapısında on kilometre kuyruk olan bir mekanda bir hafta sonra insanların hatırlamasını beklemek büyük iyimserlik. Çalışanlarla iletişim kurup onlarla sohbet edebileceğin sürelerin ve imkanların olduğu yerleri tercih etmen hayrına olur.

Gözün Bar Taburesinde Olsun
Bar tezgahının önünde tabureleri olan, barmenle muhabbet edebileceğin mekanların sayısı giderek azalıyor. Olanları korumak lazım o ayrı ama eğer böyle mekanlara gittiysen bir şeyi fark etmişsindir. Bar tabureleri ile okul servisindeki arka dörtlünün hiçbir farkı yoktur. Orada oturmak herkesin harcı değildir, her tabure kazanılmıştır ve o insanların bir farkı vardır. Şimdi tabi körlemesine övmenin alemi yok bu insanları bazen de karşına hayattan bezmiş insanların işgalinde ya da çalışanların arkadaşlarından oluşan bir bar tezgahı da çıkabiliyor. Şimdi buraya nasıl geçersin?
Öncelikle bir süre normal masaları kullan. Bir ortamı kolaçan et. Bak bakalım, kimler geliyor kimler gidiyor bar tezgahına. İnsanlar sana alışsın biraz. Göz aşinalığı olsun. Sonrasında kıyın kıyın yanaşırsın tezgaha doğru. Bir gün gelip hop diye oturursun tezgaha derken sohbet muhabbet barmenle, garsonlarla, bir bakmışsın güzel bir müdavimlik ilişkisinin temelleri atılmış.

Düzenli Ol
Birinci sorumluluğun bu müdavim olma niyetindeysen. Belirli bir düzenin olsun. Haftada bir mi olur, haftada iki mi olur onu sen biliyorsun. Ama en başta da dediğim gibi ayda bir gittiğin yerden çok bir şey bekleme. Bir süre sonra çalışanlar seni beklemeye başlarlar. Onlar için de zaman göstergesi olursun. Ben barda çalıştığım zamanlarda vardı öyle müdavimlerim. Biri gelirdi derdim saat 22:00 olmuş, biri gelirdi derdim saat 02:00 olmuş falan. Bir süre sonra çalışanlar zaten seni tanıyor ve bekliyor olacak. Ufak konuşmalar yaşanır aranızda falan derken bir süre sonra arkadaş olursunuz. Hala müdavim sayılmazsın ama iyi bir yoldasın.

İyi Bir Müşteri Ol
Burası en mühim kısımlarından bir tanesi belki de. Çalışanlara saygıyla yaklaş, işlerine burnunu sokma, bol bol bahşiş ver. Hiç kimse barında her şeye karışan, hiçbir şeyi beğenmeyen, küstah, kendini beğenmiş, ağzı durmayan, cimri birisini müdavim olarak istemez. Değil müdavim olması, müşteri olarak bile istemez. Koyarlar kapının önüne adamı. Ha tabi görgüsüzler tarafından yönetilen ve görgüsüzlere hizmet eden mekanları tamamen konu dışında tutuyorum. Oralara gitmek istersen senin tercihindir. Onun dışındaki mekanlarda müdavimliği hak etmen için öncelikle mekanı sevmen, mekandakileri sevmen ve onlara saygıyla yaklaşman gerekir. Misal şurada da bahsetmiştik bu konulardan.

Asılma!
Bundan daha önce de bahsettik ama yineliyorum. Bar çalışanlarına asılmayı unut. Müdavim olmak istiyorsan eğer aklının ucundan bile geçmesin hele. Eğer çalışanlar seninle ilgileniyorsa zaten bunu anlarsın. Duygular karşılıklı ise o zaman duruma bakılır ama müdavim olacağın muhteşem bir barın karşısına neyi koyduğuna dikkat et. O barları her yerde bulamıyorsun. Hatta eğer çok usta değilsen başka müşterilere de asılma. Zaten kimseye asılma. Asılmak nasıl çirkin bir kelimedir ya? Müdavim olacaksın orada. Büyük düşün. Eğer bir hareket yaşamak istiyorsan başka yerlerde yaşarsın. Orası evin gibi düşün. Eğer her önüne gelene yazılan, çalışanları canından bezdiren, bardakla bile flört eden birisi olursan müdavimlik işi sandığından daha da zor olabilir.

Sınırlarını İyi Bil
Çalışanlar sana belirli fırsatlar sunmadıkça, bu fırsatların sana “zaten” sunulması gerektiği yanılgısıyla yola çıkma. Üzülürsün. Nargile kafedeysen kafana göre kalkıp da kendine nargile hazırlama, bardaysan hop diye bar tezgahının arkasına geçip kendine bira doldurmaya kalkma. Sana bir ikramda bulunulmadığı sürece bir ikram talep etme. “Ya o kadar gelip gidiyoruz bir duble rakının lafı mı olur aramızda” deme, bir bardak çayın bile lafı olur yeri geldiğinde. Sen sınırlarını aşmak için hiçbir çaba sarf etmediğin sürece işler daha hızlı ilerler. Bir gün gelir çalışan der içimizden geldi bu shotlar bizden, hop biran önüne gelir, ne bileyim ekstradan mısır gelir, bir şey istersin hesaptan düşülür, nargileni hazırlamak için sana müsaade edilir, on çay içersin kuruş ödemeden kalkarsın. Acele etmeden ama. Kasma kimseyi. Ters teper mazallah.

Bunları yapmaya başladıktan bir süre sonra zaten müdavimliğin tadına varacaksın. Senin eklemek istediğin başka bir şeyler varsa müdavimi olmak istediğin bar tezgahındaki formları doldur, barmenler bana yollayacak onu, ona göre iletişime geçerim seninle. Ya da yorum atabilir, Facebook, Twitter ve Instagram üzerinden iletişime geçebilirsin.
[mailerlite_form form_id=8]