Üstüme bir cesaret geldi son iki haftadır belli ki. Geçen hafta Viski 101 yazısı, bu hafta Şarap Türleri derken bakalım sonumuz ne olacak. Ben öyle aman aman şarap hastası bir adam değildim. Hala da öyle olduğumu söyleyemem. Büyük ihtimalle de içtiğimde ağzımı burnumu yamultan 3 liralık şaraplardan kaynaklanıyordu bu sevgisizliğim. Gel gelelim eşim büyük bir şarapsever. Onun sayesinde ben de en azından makul şaraplarla tanıştım. Dolayısıyla eskisi kadar ters değilim şaraba karşı. Tabi öte yandan bir ülkemizde üretilen üzümlerden de üretildiği için bir çıtır destek olma isteği de uyanmıyor değil içimde şarap alınırken. Ayrıca o kadar çok çeşit var ki, şarap sevmiyorum demek, pilsner içip bira sevmiyorum demek ya da bourbon içip viski sevmiyorum demek gibi bir şey. Sevmemek değil bizimki, bilmemek, doğru lezzeti bulamamak olabilir en fazla.
[ÇOK NET UYARI: 18 yaş altı arkadaşlar sağdan çıkış sağlayın. Buradaki bilgiler sizlik değil. Şimdi buraya popup şeklinde “18 yaş altında mısın?” uyarısı koysam değilim deyip yalan söyleyeceksin. O yüzden biraz daha samimi bir uyarı benimki. Hiçbir tarafına özenme şu işin. İçki içme mümkünse. Mis gibi karaciğerine yazık etme. Hele ki 18 yaşının altında, asla yapma böyle bir şey. Senin sağlığından, aklının zihninin açıklığından daha kıymetli değil hiçbir şey. Burası senlik değil, lütfen rica ediyorum sayfayı terk et. Etmeyip okuyacaksan da bari en azından sadece bilgi olarak tut aklında kalkıp da deneme.]

Köpüklü Şarap
Bu konunun üzerinde daha önce durmuştuk. Şampanya vs Prosecco yazısında. Dev meşakkatli bir iş köpüklü şarap işi. Bir de işin içine bölgeselcilik giriyor. Misal bizde bütün köpüklü şaraplar şampanya diye anılıyor. Halbuki öyle mi? O sadece Fransa’nın bir bölgesinde (Champagne bölgesinde, gerçek bir yaratıcılık örneği isimlendirmede) üretiliyor. Prosecco da onun İtalya’dan gelen kuzeni. Tabi şampanya daha pahalı, ama prosecco o kadar değil. Lezzet farkları var elbette ama günün sonunda içilebilir köpüklü şarap ha Fransa’dan gelmiş ha İtalya’dan. (linç edildi)

Hafif Gövdeli Beyaz Şarap
Adı üstünde hafif. Damağını yormayacak cinsten. “Ferah bir şeyler içeyim ama alkollü olsun ama çok da kasmasın ama su olmasın” dediğin zaman mis gibi. Hafif olması sebebiyle de birçok yemekle de rahat rahat eşleştirebilirsin. İyi de diyeceksin ben bunu nereden bileceğim hangi üzüm hangi şarap? Pinot Gris (ya da Pinot Grigio) ve Sauvignon Blanc üzümlerinden geliyor bu arkadaş. Bu iki üzüm de bizde yetişiyor. Uluslararası üzümler bunlar tabi. Bir de tabi bize has olan başka bir üzüm var, Emir üzümleri. Ustası gelip ağzımı kırabilir ama anladığım kadarıyla Emir de hafif-orta gövdeli şarapların üretiminde kullanılıyor.
Tam Gövdeli Beyaz Şarap
Bazı kırmızı şarap fanları istediğin kadar darla beyaz şarap içmez. Su gibi geliyor der, tadı yok der içmez. Aradığı o gövdeli lezzeti bir şekilde bulamıyordur. Bu arkadaşlar da tam bu sırada devreye giriyor. Meşe fıçılarda da yıllandırılınca tadına tad, yumuşluğuna yumuşluk katıyorlar üstelik. Chardonnay üzümleri bu konuda bize yardımcı oluyor. Bizde de Marmara ve Ege bölgesinde yetiştiriliyor.

Tatlı (aromatik) Beyaz Şarap
Çok minnoş kokular sunan bir şarapla karşınızdayız. Damağınızdan önce burnunuzu şenlendirecek bir şarap karşınızda. Riesling üzümleri mesela çok güzel örneklerinden bir tanesi. Bir de tabi Bornova Misket üzümünden yapılanlar. Ülkemizden diyorum, neler çıkıyor.

Roze Şarap
Yaz aylarının ve Instagram’ın vazgeçilmez şarabı Roze. Farklı metodlarla şaraba bu renk veriliyor. Uçuk turuncudan, neredeyse mor renge kadar varan bir skalada farklı renklerine rastlamak mümkün. Her pembe şarap rozedir ama her roze pembe değildir deyip işin içinden çıkalım. Cabernet Sauvignon, Şiraz gibi üzümlerden elde ediliyor.

Evet hazır rozeye gelmişken burada bırakalım. Bir sonraki bölümde de kırmızı şarap türlerini yazarız. Böylece hem bana hem sana yarar. Ulaşmak istersen ne yapacağını iyi biliyorsun.
[mailerlite_form form_id=8]