Arkadaş, Pazar günü Cemal Reşit Rey sahnesinde koro maratonu vardı biz de dedik ki gidelim. Adeta bir tribüne gitmiş gibiydik ancak. Dinleyenler sürekli kıpır kıpır, sürekli bir konuşma hali, bitmek tükenmek bilmeyen bir giriş çıkış ve daha nice saçmalıklar. Bütün bunlar olurken aklımıza geçenlerde çıkan bir yazı geldi. Popüler müzik konserlerinde müzisyenlerin dinleyicilerden çektikleri sıkıntılar üzerine. Arkadaş CRR’ye gelen seyirci bunu yapıyorsa oralarda haydi haydi olur böyle şeyler. Tabii bu seyirci davranışı sadece konserler için geçerli değil. Sinemalarda da, tiyatrolarda da benzer seyirciler var. Şimdi ben kuralları listeliyorum millet, siz de ilgili insanlara iletin.

La Bi’ Sus
Ne anlatıyorsun o kadar önemli? Hayır madem anlatmak istediğin çok önemli şeyler vardı ne demeye kalkıp sinemaya/tiyatroya/konsere geldin. Gidin bir kafeye, bara, oturun arkadaşınla, yapın muhabbetinizi. Kimse sus diyor mu size orada? Demiyor. İnsanlar bir deneyimi yaşamaya geliyorlar buraya ve pür dikkat dinlemek/izlemek istiyorlar olan biteni. Sen sessiz konuştuğunu düşünsen de o ses denizin altındaki kum tanelerinin dip akıntısıyla birlikte hareket ederken çıkardıkları hışırtıya benziyor. Söylediklerini anlamıyoruz ama senden nefret ediyoruz. Sessiz ol, sık dişini zaten gittiğin gösteri en uzun haliyle 3 saat falan olacaktır. O da blok olmaz, her türlü dayanırsın. Bence bunu yapabilirsin.
Birisi seni uyarırsa da eğer sakın küstahlaşıp “İyi be! Aman bu da ….” falan gibi cevaplarla geri dönme. Özür dile, sessizce koltuğuna gömül. Hiçbir şekilde haklı değilsin, üste çıkmaya çalışma!

Telefonu Sessize Al
Pür dikkat sahnedeki gösteriyi izlerken arkadan bir anda acı acı o telefonun çalma sesi geliyor ya, o an küçük tavşancıklar ölüyor dünyanın öte ucunda. Sinemadaysan zaten sana fragmanlardan sonra film başlamadan falan tekrar bangır bangır hatırlatıyorlar telefonunu kapatman gerektiğini. Bazı tiyatrolarda anons yapılıyor. O anda tekrar kontrol et telefonunu. Ne olur ne olmaz. Sinemadayken sırf seyirciler sana kıl olur ama, konserde, tiyatroda falan sanatçılar da kıl oluyorlar sana. Senin yüzünden insanların keyfinin kaçmasına gerek var mı? Sahnedeki kişilerin sanatına bu kadar ufak bir hareketi yapacak kadar, seninle birlikte oraya gelmiş seyircileri ciddiye alacak kadar saygı duymuyor musun?
Haydi diyelim ki kapatmayı unuttun ya da kapattın sesini ama cebinde bir şekilde açılmış tekrar. Olur, insanlık hali. Ama o çaldığı zaman kurban olayım hemen kapat. Açıp “sinemadayım” deyip kapatmanla “ya canım işte bizde filmdeyiz. Evet, evet çok güzel. Efektler biraz tırt ama yine de izleniyor. Eee sen ne yaptın?” diye muhabbet etmen arasında hiçbir fark yok. Acil bir telefon bekliyorsan eğer zaten burada işin ne?

Mesajlaşmak da yasak!
Telefonu sessize aldın. Aramalara da cevap vermiyorsun. Süper! Ama mesajlaşmak da yasak. O ışıklar, o bzzt bzzt titreşim sesleri, o hareketlenmeler… Yapma, milletin dikkatini dağıtma, keyiflerini kursaklarında bırakma. Sen mesajlaşırsan, o mesajlaşırsa kim izleyecek bu gösteriyi?

Atıştırmacılık
Tiyatroda ya da konserde böyle bir şeye denk gelmedim ama sinemalar malum yemek yemenin en makul karşılandığı alanlardan. Hatta zorunlu sayılır. Fakat yapılmaması gereken şeyler var yine. Senin yeme sesini duymak istemiyorum arkadaşım ben. İçinden ye ( ne demekse)! Sessiz sessiz ye. Hatta yiyeceğin atıştırmalığı filme göre seç. Eğer bol patlamalı, bol “NOooooooooooo”lu bir filmse bütün aksiyon sahnelerine denk getirecek şekilde haşır huşur yiyebilirsin. Yok ama gidip Nuri Bilge Ceylan filmi izleyeceksen de iki rekat ağzın dursun. Hayır öldün mü la açlıktan? Film zaten sessiz. Yanımdaki adamın nefes alıp verişini duyuyorum. Sen orada neyin mısırındasın? Yemeyiver bugün mısır.

Giriş Çıkış Dengesi
Evinin salonunda izlemiyorsun canısı. Gösteri saati bellidir, vaktinde gel otur yerine. Tiyatrolarda falan zaten gösteri saatinden sonra içeriye almıyorlar seni. Ama sen orada çirkeflik yapıp bas bas bağırırsan ben içeriden duyuyorum. Duymayayım canım kardeşim. Sinemada bir nebze tolerans yüksek. Kapılar kapandıktan sonra da girebiliyorsun içeriye. Ama çok geciktirmeden yapmakta fayda var. Zifir zindan salonda o kapıdan içeri giren ışık bütün dikkati dağıtıyor. Ve ben kafamı çevirip seni gördüğümde en azından bir utanma belirtisi görmek istiyorum. Ağır aksak girip bir perdeye bakıp bir yerine bakıp yavaş yavaş yürümeni değil. Hele sesli konuşman falan hiç kabul edilemez. Üstündekileri çıkartacaksan girmeden çıkart ve hızlı adımlarla yerine geçip hemen sessizliğe bürün.

Görüntü Alma
Çocuğunun müsameresi değil burası! Koy telefonunu cebine, kapat fotoğraf makineni, sadece tadını çıkartmaya bak. Ne kadar kimseyi rahatsız etmeyeceğini düşünsen de bir fotoğraf çekmenin ben senin arkanda otururken senin ekranının ışığına takılıyorum ve dikkatim dağılıyor. Hele bir de es kaza flaş patlarsa falan, ben de sana patlamak istiyorum. Sahnedeki kim bilir neler hissediyordur. Anladık sosyal medyada fena halde fenosun ve herkese duyurman lazım geldiğin yeri. Gösteri başlamadan yap yapacağını, gösteriden sonra bizi de rahat bırak.

Sözün özü, tek başına evinin salonunda film izlemediğin sürece başka insanların gösteriden almak istedikleri keyfe saygı duymalısın canısı. Öte yandan yukarıdaki kuralları takip ettiğin zaman sen de gösteriden daha çok keyif alacaksın.
Var mı peki senin de eklemek istediğin kurallar hemen onlara da bakalım. Dilersen yoruma at, olmazsa Facebook‘a at, yok dersen Twitter‘a at. Ama ulaştır bana.
[mailerlite_form form_id=8]