Korkularla yüzleşme vakti geldi çattı! Arkadaş ortamında yemeklerle ilgili açılan bir konuşmanın sonu nasıl olduysa “sushi yemesek mi bir ara ya?” sorusuna kadar geldi. Ya da sevgilinin aslında bir sushi canavarı olduğunu öğrendin. İçinden titreyip dışına renk vermemeye çalışıyorsun. Japon kültürüyle en yakın temasın “abi bütün çekik gözlüler aynıdır”dan öteye gitmemiş ve şimdi bir anda oturup çiğ çiğ balık yemenin eşiğindesin. Korkma canısı, seni o geceden sapasağlam çıkartacağım. Hatta üstüne sushiyi seveceksin.

Sushiye doğru bebek adımları
Menüye bir baktın onlarca adını sanını duymadığın yemek. Kiminin yanında açıklaması var kiminin yok. İlk seferlerde adım adım gitmekte ve güvenli alanları çok terk etmemekte fayda var. O yüzden gözlerimiz şu dört harfi arasın: M A K İ. Maki roll, sushi denince aklına gelen o disk şeklindeki içi pirinçli ve diğer malzemelerin olduğu sushimiz. Dışı çoğu zaman nori (yosun) ile kaplı bu arkadaşların ama farklı kaplamalar da var. İçinde balık olması bile şart değil bu türde. Balık olsa bile o kadar az yer kaplıyor ki hop diye yutsan anlamazsın içinde ne olduğunu.
Onlarca maki arasından ne seçeceğim dediğin zaman da bu sefer eğer balıktan çok çekiniyorsan Kappa Maki dene. Ortasında salatalık var. Hıyar, bildiğin hıyar. Yavaş yavaş alıştırmış olursun kendini hem. Biraz daha cesur bir günündeysen eğer bu sefer de California Roll‘lara bak aklına yatanı göm. Bunun da içinde yengeç (surumi) var, avokado var salatalık var. Korkulacak bir şey yok yani.

Dişler Kamaşıyor, Canlar Çiğ Et Çekiyor
California Roll ile et dünyasına adım attıktan sonrası zaten gerisi kolay. Şimdi sırada çiğ balık işine giriyoruz. Ne demiş ünlü düşünür Ayhan Sicimoğlu, kargadan başka kuş tanımam. Biz de sözüne güveniyor ve tanıdığımız balıklarla yolculuğumuza başlıyoruz; Tekka Maki! İçinde ton balığı var. Ton balığından da tırsacak değiliz artık. Ya ayrıca serçe parmak boyunda bir parça var içinde, bakmasan görmezsin. Kokusu rahatsız ediyor beni diyorsan da normal şartlarda iyi kalitedeyse kokusunun olmaması gerekiyor. Rahat ol yani.

Kim Korkar Nigiri Sushi’den?
Yedin tabi bütün maki rolları, bir iki inceden balıklı da denedin. Şimdi geldik artık dananın kuyruğunun koptuğu noktaya. Nigiri Sushi! Burası artık sınırların yıkıldığı, bambaşka alemlere geçtiğin bir dünyanın eşiği. Pirinç üzerine yerleştirilmiş bir dilim, evet yanlış okumadın bir dilim, çiğ balık ile karşında Nigiri Sushi. Bu yola girmek ister misin, istemez misin senin kararın. Ama menüde Nigiri kelimesini duyunca ne ile karşılaşacağını bil.

Şimdi bunun üzerine bir de sashimi var. Artık o sadece çiğ et olduğu için sushinin ötesine geçmiş oluyoruz. Eğer nigiri sushi sana keyif verdiyse sadece balık yemek istediğin zaman sashimi ile devam edebilirsin. Japonya’da sashimi, sushi yemeye gittiğinde önden gelen meze tabağı gibi, bir aperatif gibi sunuluyormuş. Ben gitmedim henüz bir şey diyemiyorum bu konuda o yüzden.
Hap Bilgiler
- Çubuklardan korkma. Öğrenmek istiyorsan bir iki tane al önceden evde denemeni yap. Bir iki video seyret çok kolay şekilde kullanırsın sonrasında.
- Çubuk olmuyorsa da zorlama. Çok resmi bir yemekte değilsen ellerinle yemende bir sakınca yok. Eskiden de gayet el ile yeniyorlardı.
- Siparişinin yanında genellikle üç farklı parça daha gelecek. Soya sosu, wasabi, zencefil. Soya sosunda öldürme sushiyi, az bandır çek. Wasabi yakar adamı. Hiç tadına bakmadıysan yavaş ve temkinli yaklaş. Sonra ilerleyen saatlerde sıkıntı çekme. Zencefili de ağzının tadı silinsin, iki lezzet birbirine karışmasın diye veriyorlar. Wasabi gibi buna da temkinli yaklaş.
Bütün bunların ışığında bir sushi gecesinden nasıl sağ çıkabileceğini biliyorsun artık. Korkutucu olduğunu biliyorum. Ben de hala korkuyorum bazı bölgelerden. Ama gün korkuları yenme günüdür. GÜN SUSHİ YEME GÜNÜDÜR!
