Bu başlıklar genel olarak beni sinir eder. Zira hepsinde neredeyse aynı uygulamalardan bahsedilir, tıkladığınla kalırsın. Elbette ben seni aynı tuzağa düşürüyormuşum gibi durabilir ama emin ol işine yarayacak uygulamalardan bahsedeceğim. Bazılarını daha bir aydır kullanıyor olmama rağmen şimdiye kadar neden kullanmadığıma hayıflanıyorum. Umarım senin de işine yarayacak olan uygulamalar çıkar. Eğer sen de ekleme yapmak istersen Facebook‘tan, Twitter ve Instagram‘dan ulaşıp söyleyebilirsin.
(Ben burada android versiyonlarını yazacağım canlarım, tatsızlık çıkmasın sonra aramızda. iOS kullananlar araştırıp bulsunlar kendileri için. Yeter biz android kullanıcılarının ezildiği ortamlarda!)
Twilight
Kullandığımız bütün ekranlardan, yapay aydınlatmaların bir çoğundan mavi ışık yayılıyor. Bu mavi ışık da bizim için aslında kritik bir ışık türü. Zira mavi ışık gün içerisinde aldığın ve alman gereken bir ışık olmasına rağmen gün batımından sonra bu ışığa maruz kalman senin uyku düzeninin ve hormon dengenin alt üst olmasına sebep oluyor. Detaylı araştırmak istersen internette kaynaklar sebil gibi. Twilight uygulaması da temel olarak telefonundan gelen bu mavi ışığı kırmızı bir filtre ile baskılıyor. En güzel özelliklerinden bir tanesi de gün batımı saati ile senkronize olarak çalıştığı için sen bir şey yapmadan gün batımında filtre aktif oluyor, gün doğumunda tekrar kapanıyor. Böylece en azından telefonundan gelen cayır cayır mavi ışık uykunun kaçmasını engelliyor. Hele bir de televizyon kapalıysa akşam uykunun senden kaçarı olamaz. Twilight, bizımlesın!

Omvana
Senelerce meditasyon yapan insanlara gıpta etmişimdir. Ben de deneyip deneyip beceremedim. Beceremedikçe daha da bir meraklandırdı bu durum beni. “Zihnini boşalt”, “dünya ile bir olduğunu hisset” falan derken ben zihnimi boşaltmanın yakınından dahi geçemiyordum. Zihni boşaltmak ne onu bile bilmiyorum. Bunu öğrenmek için de kendimi keşişliğe adamak biraz fazla geliyordu. Velhasılı tam bu hevesimden vazgeçmek üzereyken bir gün Youtube üzerinde Vishen Lakhiani’nin bir konuşması çıktı. Konuşmasının sonrasında da toplu olarak kendi geliştirdiği bir meditasyon tekniğini yaptıracağını söyledi. Ben de nasılsa zihnimi boşaltamayacağımdan emin olarak, “iyi la bakalım neymiş” gazına gelip onlarla birlikte meditasyona başladım. Anam, sonrasında beni bir ağlama tut, bir huzur bul. Dedim her halde havasız kaldım, beynime kan gitmedi. Hiç aklım kesmedi o anda ama yine de bu durumu yaşamaktan mutlu oldum ve bırakmak istemedim. Vishen abimiz bir ton meditasyon temelli ürün çıkartmış. Bunlardan bir tanesi de Omvana. İçinde ücretli ve ücretsiz yönlendirmeli meditasyonlar, sesler, meditasyon tekniği eğitimleri vs. var. Bu bahsettiğim beni ağlatan “6 Phase Meditation” da içinde ücretsiz olarak geliyor bu arada. Söylemek gerekir, yönlendirmeli olanlar İngilizce haliyle. Ancak hiçbir şey olmasa bile sesleri/müzikleri de kullanabilirsin daha derin bir meditasyon için.

SleepBot
Bu aralar uykuya takılmış vaziyetteyim. Deneyler yapıyorum bununla ilgili de. Deneylerin temelinde de malumunuz ölçümleme yatıyor. SleepBot bana bu ölçümlemeyi sağlıyor. Çok basit bir şekilde tabi. Senin gece boyunca olan hareketlerini ve seslerini kaydedip bir rapor sunuyor. Böylece gece boyunca uyuduğun uykunun kalitesini üç aşağı beş yukarı ölçebiliyorsun. Rüyanda konuştun mu, çok fazla sağa sola döndün mü, uykun çok bölündü mü gibi soruların cevaplarını alabiliyorsun. Tek yapman telefonu yatağının yanına koyup uyumak. Hatta akıllı alarm özelliği ile uyanmak istediğin saate en yakın ne zaman uykun hafiflediyse o zaman alarmı çaldırıyor. Böylece daha az huysuz uyanıyorsun. (Ben her türlü huysuz uyanıyorum bana bakmayın) Tabi gönül isterdi ki daha geniş bilgiler elde edeyim uyku kalitem ile ilgili ama onlar ekipmanlarla olacak işler, ona da biraz vakit var. Yine de misler gibi bir ölçüm alıyorsun.

Freeletics Bodyweight
Aslında bunun için biraz erken ama kullanacağıma emin olduğum için yazmakta sakınca görmüyorum şu anda. Düzensiz spor yapan biri olarak bu işi bir düzene koymayı hep istemişimdir. Gel gelelim spor salonları biraz masraflı (darılmaca gücenmece olmasın). Gittiğim bazılarında ise kimse seninle doğru düzgün ilgilenmiyor. Muhakkak ki ilgilenenleri vardır ama benim şansıma mıdır nedir her gittiğim salonda işin sonu kendi kendine aletlerde takılmaya geliyordu. Ya kardeş ben ne yapacağımı bilen bir insana mı benziyorum sence? Neyse. Freeletics’in şu anda dört farklı uygulaması var; Bodyweight, Nutrition, Gym ve Running. Ben bunlardan sadece Bodyweight uygulamasını kullanıyorum. Youtube üzerinde öyle bir değişim videoları var ki aklını yitirirsin. İşin en güzel tarafı da programının sana özel olması ve aletsiz olması. Boyunu, kilonu, nasıl bir çalışma istediğini, kaç gün çalışmak istediğini vs giriyorsun sonrasında da sana özel bir program çıkıyor. Ondan sonra tek yapman gereken koçun sözünden çıkmamak ve pes etmemek. #coachknows canıms.
Ücretli ve ücretsiz versiyonu var. Ücretsiz halinde bir program oluşturmuyor, olan çalışma setlerinden istediğini seçip yapıyorsun. Baştan söyleyeyim kalp krizi geçirtir adama orada olanı bir anda yapmaya kalkarsan. Aylık 35 lira civarında üyeliği. Ver kurtul derim.

Getir
Bu kadar gavur uygulaması yazdıktan sonra bizden bir uygulama yazınca sanki reklam almışım gibi oldu ama valla değil. Keşke olsa. Sadece İstanbul’daydı, başka şehirlere yayıldı mı takip etmedim ama inanılmaz bir ferahlık Getir bölgesinde olmak. Acil durum ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz biz evde genellikle bu uygulama ile. Tık diye siparişi veriyorsun, beş dakikada kapına geliyor. Dünyanın en düzgün, en efendi, en güler yüzlü kuryeleri getiriyor üstelik. Biz ciddi anlamda şaşırmıştık ilk üç dört kuryeden sonra bu kadar istikrarlı bir kurye seçimi herkesin yapacağı bir şey değil zira. Kampanyaları vs. de oluyor. Kullandığımız şeyler değil ama kullanan insanlarsanız oradan da avantaja kucak açarsınız. İstanbul çevresi kullansın bunu.
Bu aralar hunharca kullandığım ve hepinizin de kullanması gerektiğine inandığım uygulamalar bu şekilde. Aslına bakarsan telefonum şu anda uygulama cenneti ama hepsini bir seferde üstünüze atmak istemedim. Bunlar dışında tavsiye edeceğim uygulamalar da hızlıca sayarsak şu şekilde olur; Yemeksepeti, BiTaksi (HASTASIYIM!), Uber, Evernote. Ve elbette Pokemon GO! (Evet, ne var? NE VAR! Herkes oynuyor ben de oynuyorum. Evet kravatımı takıp pokemon kovalıyorum. Hayır, bir sıkıntı mı var?!)
Durumlar bu şekilde. Bana ulaşmak istersen Google Play üzerinden ya da AppStore’dan Beylik Mevzular uygulamasını indirip oradan mesaj atabilirsin. Yok dersen sosyal medya linkleri yukarıda, yorumlar aşağıda. Bekleriz.